Author: | Mevlana Celaleddin Rumi | ISBN: | 9786052259641 |
Publisher: | eKitap Projesi | Publication: | March 16, 2018 |
Imprint: | eKitap Projesi | Language: | Turkish |
Author: | Mevlana Celaleddin Rumi |
ISBN: | 9786052259641 |
Publisher: | eKitap Projesi |
Publication: | March 16, 2018 |
Imprint: | eKitap Projesi |
Language: | Turkish |
TÜM MESNEVİ TEK CİLTTE TOPLANDI
[Açıklamalı Tam Metin]
MESNEVİ'NİN ANLAMI
Mevlana'nın bu eserinin adına Divan şiirinde bir nazım biçimi olan mesnevinin adı verilmiştir. Mesnevi Arap, Fars ve Divan edebiyatında kendi aralarında kafiyeli beyitlerden oluşan aruzun kısa kalıpları ile yazılan, uzun aşk hikayelerini ve destanımsı konuları işlemeye müsait olan bir nazım biçimidir. Mevlana eserini mesnevi nazım biçimi ile yazmış ve eserinde de bu adı vermiştir. "Mesnevi" kelimesinin Arapçadaki manası "ikişer ikişer" demektir.
Edebiyatta; her beyti kendi arasında kafiyeli ve beyit sayısının sınırı olmadığı için uzun eserlerin yazımında tercih edilen, hikayelerin sosyal hayatla ilgili konuların, dini tasavvufi temaların, felsefi düşüncelerin, destan ve kıssaların işlenebildiği bu türe 'mesnevi' adı verilir. Mesnevi uzun yazıların yazılmasına elverişli olan ve divan şiirinde en uzun nazım biçimidir. Dibace: mesnevinin önsözüdür. Manzum veya mensur olabilir.
Mesnevi'nin ana konusu ise Tevhid'dir: Yani Allah'ın birliği ve bütünlüğü,
Münacaat ise: Allah'a yalvarış, Naat, peygambere övgü gibi bölümler bulunur.
MEVLANA'NIN MESNEVİ'Sİ
Mevlana 6. ciltten oluşan ve "Birlik Dükkanı" olarak tanımladığı bu eserini eserine Mesnevi adını vermiştir. Vİ. cildin ikinci beytinde Hüsameddin Çelebi'ye ithafen "Hüsamıname" olarak zikredilse de, hemen bir sonraki beyitte "Mesnevi"nin son cildi...” ibaresinde de belirtildiği gibi eserin ismine mesnevi denmiştir. Mevlana, Mesnevi'sinin İ. cildinin henüz başında "Bu kitap Mesnevi kitabıdır..." diyerek eserinin ismini teyit etmektedir.
Mesnevi'de Hint, İran, Yunan, Roma mitolojisi; erenlerin kıssaları, aşık masalları, halk hikayeleri, hatta ta Kellie ve Dimne'den gelme hikayeler, barındıran bir eserdir. Mesnevi 25.632 beyitten oluşan büyük bir eserdir. Mevlana bu eserinde adeta "Kur'an-ı Kerim'i hikayeler; kıssalar ve deyimler aracılığıyla anlatmıştır."
6 Ciltten oluşan Mesnevi'deki hikayelerin biri anlatılırken diğerine geçilmektedir. Bir hikaye başka bir hikayeyi başlatmakta bu ibretlik hikayeler yoluyla mesajlarını iletmektedir. Mevlanâ, tasavvufi fikir ve düşüncelerini, bu şekilde birbirine eklenmiş hikayeler hâlinde anlatmıştır.
Mesnevi şiir şeklinde yazılmış olmasına rağmen Mevlana, bir şiir kitabı yazmaya gayret etmemiş, eserinde kalıplara, kafiyelere veya şiirselliğe özen göstermemiştir. Mesnevi'yi şiir söylemek amacıyla telif etmeyen Mevlana şiir yazmaya çalışmamış, şiir sanatını düşüncelerini anlatmak için bir alet, bir araç olarak düşünmüştür. Hatta Mevlana şiiri küçümserken "Mananın şiire sığamayacağını, harfin layıkıyla manaya suret olamayacağını" belirtir. Şiiri manayı tasvir eden suret olarak görmüş… "Mesnevimiz Kur'an gibidir; bazısına doğru yolu gösterir, bazısını da sapıklığa götürür. Benim şiirim şiir değildir, iklimdir. Benim mizahlarım mizah değildir, talimdir” diyerek Mesnevisini de bu anlayış ile yazmıştır.
MESNEVİ'NİN YAZILMA ŞEKLİ
Mevlana bu büyük eseri dostlarının istekleri sonucu yazdırmaya başlamıştır. Şems ve Selahaddin-i Zerkub’un ardından halife seçtiği Hüsameddin Çelebi’nin ısrarları ile yazılmaya başlanmıştır. Mevlana Mesnevi’yi söylemeye, Hüsameddin Çelebi de yazmaya başlayarak Mesnevi oluşmuştur.
Bunun üzerine Mevlana, sarığının içinden bir cüz çıkartıp, Çelebi Hüsameddin’in eline verdi. Bunda Mesnevi’nin başında bulunan İLK ON SEKİZ BEYİT yazılıdır. Bu 18 beyit, Mesnevi'nin adeta özeti gibidir. Mesnevinin yazımı bu şekilde başlamış, sabah-akşam, sema-sohbet, otururken-ayakta demeden söylenmiş ve Hüsameddin Çelebi tarafından yazılmıştır. Her cilt tamamlandıktan sonra Hüsameddin Çelebi, yüksek sesle Mevlana’ya okumuş, beyitleri birlikte gözden geçirerek düzeltmişlerdir. Mevlana bu eserin yazılmasında fedakarca hizmet eden sadık dostunu; her cildinin ön sözünde samimiyetle övmüştür. Hatta altıncı cildin başında eserine Hüsamıname adını verdiğini söyler. Böylece 1259–1268 tarihleri arasında tam 9 yıl aralıksız yazılan Mesnevi altı ciltlik dev bir eser olur.
TÜM MESNEVİ TEK CİLTTE TOPLANDI
[Açıklamalı Tam Metin]
MESNEVİ'NİN ANLAMI
Mevlana'nın bu eserinin adına Divan şiirinde bir nazım biçimi olan mesnevinin adı verilmiştir. Mesnevi Arap, Fars ve Divan edebiyatında kendi aralarında kafiyeli beyitlerden oluşan aruzun kısa kalıpları ile yazılan, uzun aşk hikayelerini ve destanımsı konuları işlemeye müsait olan bir nazım biçimidir. Mevlana eserini mesnevi nazım biçimi ile yazmış ve eserinde de bu adı vermiştir. "Mesnevi" kelimesinin Arapçadaki manası "ikişer ikişer" demektir.
Edebiyatta; her beyti kendi arasında kafiyeli ve beyit sayısının sınırı olmadığı için uzun eserlerin yazımında tercih edilen, hikayelerin sosyal hayatla ilgili konuların, dini tasavvufi temaların, felsefi düşüncelerin, destan ve kıssaların işlenebildiği bu türe 'mesnevi' adı verilir. Mesnevi uzun yazıların yazılmasına elverişli olan ve divan şiirinde en uzun nazım biçimidir. Dibace: mesnevinin önsözüdür. Manzum veya mensur olabilir.
Mesnevi'nin ana konusu ise Tevhid'dir: Yani Allah'ın birliği ve bütünlüğü,
Münacaat ise: Allah'a yalvarış, Naat, peygambere övgü gibi bölümler bulunur.
MEVLANA'NIN MESNEVİ'Sİ
Mevlana 6. ciltten oluşan ve "Birlik Dükkanı" olarak tanımladığı bu eserini eserine Mesnevi adını vermiştir. Vİ. cildin ikinci beytinde Hüsameddin Çelebi'ye ithafen "Hüsamıname" olarak zikredilse de, hemen bir sonraki beyitte "Mesnevi"nin son cildi...” ibaresinde de belirtildiği gibi eserin ismine mesnevi denmiştir. Mevlana, Mesnevi'sinin İ. cildinin henüz başında "Bu kitap Mesnevi kitabıdır..." diyerek eserinin ismini teyit etmektedir.
Mesnevi'de Hint, İran, Yunan, Roma mitolojisi; erenlerin kıssaları, aşık masalları, halk hikayeleri, hatta ta Kellie ve Dimne'den gelme hikayeler, barındıran bir eserdir. Mesnevi 25.632 beyitten oluşan büyük bir eserdir. Mevlana bu eserinde adeta "Kur'an-ı Kerim'i hikayeler; kıssalar ve deyimler aracılığıyla anlatmıştır."
6 Ciltten oluşan Mesnevi'deki hikayelerin biri anlatılırken diğerine geçilmektedir. Bir hikaye başka bir hikayeyi başlatmakta bu ibretlik hikayeler yoluyla mesajlarını iletmektedir. Mevlanâ, tasavvufi fikir ve düşüncelerini, bu şekilde birbirine eklenmiş hikayeler hâlinde anlatmıştır.
Mesnevi şiir şeklinde yazılmış olmasına rağmen Mevlana, bir şiir kitabı yazmaya gayret etmemiş, eserinde kalıplara, kafiyelere veya şiirselliğe özen göstermemiştir. Mesnevi'yi şiir söylemek amacıyla telif etmeyen Mevlana şiir yazmaya çalışmamış, şiir sanatını düşüncelerini anlatmak için bir alet, bir araç olarak düşünmüştür. Hatta Mevlana şiiri küçümserken "Mananın şiire sığamayacağını, harfin layıkıyla manaya suret olamayacağını" belirtir. Şiiri manayı tasvir eden suret olarak görmüş… "Mesnevimiz Kur'an gibidir; bazısına doğru yolu gösterir, bazısını da sapıklığa götürür. Benim şiirim şiir değildir, iklimdir. Benim mizahlarım mizah değildir, talimdir” diyerek Mesnevisini de bu anlayış ile yazmıştır.
MESNEVİ'NİN YAZILMA ŞEKLİ
Mevlana bu büyük eseri dostlarının istekleri sonucu yazdırmaya başlamıştır. Şems ve Selahaddin-i Zerkub’un ardından halife seçtiği Hüsameddin Çelebi’nin ısrarları ile yazılmaya başlanmıştır. Mevlana Mesnevi’yi söylemeye, Hüsameddin Çelebi de yazmaya başlayarak Mesnevi oluşmuştur.
Bunun üzerine Mevlana, sarığının içinden bir cüz çıkartıp, Çelebi Hüsameddin’in eline verdi. Bunda Mesnevi’nin başında bulunan İLK ON SEKİZ BEYİT yazılıdır. Bu 18 beyit, Mesnevi'nin adeta özeti gibidir. Mesnevinin yazımı bu şekilde başlamış, sabah-akşam, sema-sohbet, otururken-ayakta demeden söylenmiş ve Hüsameddin Çelebi tarafından yazılmıştır. Her cilt tamamlandıktan sonra Hüsameddin Çelebi, yüksek sesle Mevlana’ya okumuş, beyitleri birlikte gözden geçirerek düzeltmişlerdir. Mevlana bu eserin yazılmasında fedakarca hizmet eden sadık dostunu; her cildinin ön sözünde samimiyetle övmüştür. Hatta altıncı cildin başında eserine Hüsamıname adını verdiğini söyler. Böylece 1259–1268 tarihleri arasında tam 9 yıl aralıksız yazılan Mesnevi altı ciltlik dev bir eser olur.