Author: | Doğan Özlem | ISBN: | 9786052389485 |
Publisher: | Notos | Publication: | June 5, 2018 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Doğan Özlem |
ISBN: | 9786052389485 |
Publisher: | Notos |
Publication: | June 5, 2018 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)
“Epistemolojinin görev alanı ancak antropolojik ve tarihselci bir insan ve dünya kavrayışı doğrultusunda belirlenebilir.”
Tarihselci Gelenek, Almanya’da tarihselci düşüncenin tin bilimleri, sosyoloji ve hermeneutikteki başat figürlerinden Dilthey, Weber ve Gadamer üzerine Doğan Özlem’in dört yazısını bir araya getiriyor.
İlk yazıda tarihselci ve eleştirel düşünce geleneklerini tin bilimleri felsefesinde birleştirerek felsefede devrim yapan bir Dilthey portresi çiziliyor.
İkinci yazıda Weber’in sosyolojisine temel olarak geliştirdiği kendine özgü bilim kuramı kültür felsefecisi, tarihçi ve hukukçu yönüyle ilişkisi içinde ele alınıyor. Yine Weber üzerine olan üçüncü yazıda “ideal tip” kuramı üzerinden tarih ile sosyoloji arasındaki ilişki derinlemesine irdelenip yorumlanıyor.
Son yazıda transandantal ve tarihselci felsefe hatlarını kat ederek hermeneutiği ontolojik bir zeminde geçen yüzyıldakinden farklı bir doğrultuya çekmiş Gadamer’in “hermeneutik refleksiyonun işlevi ve alanı” üzerine görüşlerine yer veriliyor.
Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)
“Epistemolojinin görev alanı ancak antropolojik ve tarihselci bir insan ve dünya kavrayışı doğrultusunda belirlenebilir.”
Tarihselci Gelenek, Almanya’da tarihselci düşüncenin tin bilimleri, sosyoloji ve hermeneutikteki başat figürlerinden Dilthey, Weber ve Gadamer üzerine Doğan Özlem’in dört yazısını bir araya getiriyor.
İlk yazıda tarihselci ve eleştirel düşünce geleneklerini tin bilimleri felsefesinde birleştirerek felsefede devrim yapan bir Dilthey portresi çiziliyor.
İkinci yazıda Weber’in sosyolojisine temel olarak geliştirdiği kendine özgü bilim kuramı kültür felsefecisi, tarihçi ve hukukçu yönüyle ilişkisi içinde ele alınıyor. Yine Weber üzerine olan üçüncü yazıda “ideal tip” kuramı üzerinden tarih ile sosyoloji arasındaki ilişki derinlemesine irdelenip yorumlanıyor.
Son yazıda transandantal ve tarihselci felsefe hatlarını kat ederek hermeneutiği ontolojik bir zeminde geçen yüzyıldakinden farklı bir doğrultuya çekmiş Gadamer’in “hermeneutik refleksiyonun işlevi ve alanı” üzerine görüşlerine yer veriliyor.