O gün binlerce kişi New York’un Grand Central Terminali’nden geçer.Burası insanların hoş geldin ya da elveda demek için geldiği yerdir.Burası yitik kalplerin istasyonudur.Buraya gelen herkesin anlatacak bir hikâyesi vardır.Yitik Kalpler İstasyonu’nda hayat bir tren gibi kontrolden çıkmıştır sanki. Nereye gittiğinizi, nereden geldiğinizi, bir sonraki köşede sizi ne gibi bir tehlikenin beklediğini bilemezsiniz ama yine de küçük bir kıpırtı kocaman bir umudun hamuru olur.Dünyanın tanınmış duygusal roman yazarları, İkinci Dünya Savaşı sonrasında umut ve sevginin tekrar filizlendiği bir dönemde Grand Central Terminali’nde geçen bir güne kalplere dokunan hikâyeleriyle hayat veriyor.
O gün binlerce kişi New York’un Grand Central Terminali’nden geçer.Burası insanların hoş geldin ya da elveda demek için geldiği yerdir.Burası yitik kalplerin istasyonudur.Buraya gelen herkesin anlatacak bir hikâyesi vardır.Yitik Kalpler İstasyonu’nda hayat bir tren gibi kontrolden çıkmıştır sanki. Nereye gittiğinizi, nereden geldiğinizi, bir sonraki köşede sizi ne gibi bir tehlikenin beklediğini bilemezsiniz ama yine de küçük bir kıpırtı kocaman bir umudun hamuru olur.Dünyanın tanınmış duygusal roman yazarları, İkinci Dünya Savaşı sonrasında umut ve sevginin tekrar filizlendiği bir dönemde Grand Central Terminali’nde geçen bir güne kalplere dokunan hikâyeleriyle hayat veriyor.